Culicidae familyasından dişileri kan emerek yavrularını besleyen, halk sağlığını, bulaştırdıkları birçok hastalık nedeniyle tehdit eden vektör türüdür. Anofel, culex ve aedes olmak üzere üç ana gruba ayrılır ve birçok türleri vardır. Anofeller sıtma hastalığını yaymada rol oynar.
Anopheles türü sivrisinekler, sıtmanın biyolojik vektörüdür. Enfeksiyon konakçıdan alınan gametositler çeşitli gelişim evrelerinden sonra insanları enfekte eden sporozoit hâline dönüşür ve kan emme sırasında diğer bir insana bulaştırır.
İnsanlarda dört tip sıtma enfeksiyonu vardır ve bunların etkenleri dört plasmodium türüdür. Bunlar; plasmodium vivax, plasmodium malariae, plasmodium ovale ve plasmodium falciparumdur. Bunlardan plasmodium ovale diğerlerine göre daha nadirdir.
Sivrisineklerin Morfolojik Özellikleri
sivrisinek İlaçlama, istanbul sinek ilaçlamaSivrisineğin vücudu baş, göğüs ve karın olmak üzere üç bölüme ayrılmıştır. Boyları 3-8 mm kadardır. Başının iki yanında antenleri vardır. Baş yuvarlaktır ve boyunla göğse bağlanmıştır. Bir çift bileşik göz vardır. Ağız yapısı sokucu emici tarzdadır. Dişileri kan emer, erkek cinsleri bitki öz suları ile beslenir. Erkeğin antenleri çok tüylü olması özelliği ile dişilerden ayrılır. Göğüslerdeki pul ve kılların rengi ve dizilişi türler arasında farklılık gösterir. Üç çift bacağa sahiptir. Kanatları göğüs kısmında ince ve şeffaftır.
Sivrisinekler karınlarında, onlara kendi ağırlıklarından fazla kan emme şansı tanıyacak biçimde esnek bir deriye sahiptir. Böylece şişerler ama patlamazlar. Kan emerek beslenen “sivrisinek” çok mükemmel bir pompalama mekanizması kullanır. Başının içi, tümüyle kaslarla kaplı boşluklar şeklinde dizayn edilmiştir. Buradaki kaslar kasılıp gevşediklerinde sineğin borusunun iki ucu arasında 1–2 atmosferlik basınç farkı oluşur ve kan saniyede 5 metrelik bir hızla yükselmeye başlar.
Bu yüksek akış hızına rağmen sivrisineğin ne borusunda ne de başka herhangi bir dokusunda tahribat ve çatlama olmaz. Çünkü kanın geçiş yaptığı tüm dokular kanın bu hızı ve basıncına dayanabilecek yapıdadır. Sivrisinekler vücutlarının altı katı kan emer. Bu, 15 dakikada 300 mikro litre kan demektir. Bu bir insanın aynı süre içinde 200 kilo su içmesine denktir. Tüm kan emiciler gibi ne zaman kan emmeyi durduracaklarını söyleyen, sinir sistemine bağlı gerginlik algılayıcılarına sahiptir.
Sivrisineklerin yaşamak için şekere, proteine ihtiyaçları vardır. Bunu da bitki ve meyve sularından elde ederler. Kana ise yalnız dişi sivrisinekler muhtaçtır çünkü dişiler yumurta üretir ve bunun için kana ihtiyaç duyar.
Sivrisineklerin Evrim ve Üremesi
Sivrisinekler de karasinekler gibi tam metamorfoz (başkalaşım) geçirir. Yumurta, larva, pupa, erişkin siklusu olmak üzere dört evrede yaşamlarını tamamlar. Yumurta, larva ve pupa evreleri sucul (su içinde) iken ergin evresi karasaldır. Sivrisinekler doğru bilinenin aksine kıGın da hangi evrede olursa olsun yaşayabilir.
Erkek sivrisinekler döllenmeden çok kısa bir süre içinde ölür. Dişi sivrisinek çiftleştikten sonra mutlaka kan emmesi gerekir. Kan emmek için konak ararlar. Emdiği kanın sindirilmesi için geçen döneme trofogoni dönemi denir. Sivrisinekler güneş ışığında kaçar. Bu açıdan güneş battıktan sonra ve sabahın erken saatlerinde konağa saldırarak kan emerler. Dişi sivrisinek geceleri seçtiği uygun yerlere, su yüzeyine yumurtalarını (yaklaşık 150-400 tene) bırakır. Kuraklık ve aşırı sıcak da yumurtaların gelişimini engelleyebilir. Yumurtlama süresi 10-30 dakika kadar sürer, yumurtlama biçimi türler arasında farklılık gösterir. Kümeler hâlinde ya da tek tek yumurtladıktan sonra bazı cinsleri ölür. Yumurtaların gelişmesi için uygun ısı ve neme ihtiyaç vardır. 25°C-30°C’de yağmur ve kar suyu birikintisi, akarsu kenarındaki su birikintisi, yavaş akan sular, su kanalları, havuzlar, çeltik, bataklık, teneke kaplarda biriken su, ağaç kovukları ve çamur yumurtaların bırakılması için uygun ortamlardır.
Anofel yumurtaları kayık şeklindedir. Önce beyaz olan yumurta giderek esmerleşir. Yüzgeçleri vardır. Yumurtadan çıkacak olan larva, yetişkin bir sinek oluncaya kadar farklı evreler geçirecektir.
Bir gün sürenin sonunda gelişen larvanın başı arka taraftan yumurtayı delerek dışarı çıkar. Larvalar da suda yaşar. 1,5 mm uzunlukta önce beyazdır, sonra renk değiştirir. Larva suya paralel durur. Anofel larvasının hava borusu yoktur. Bu özelliği ile aedes ve culexten ayrılır. Larva gelişimini tamamladıktan sonra ortalama 10 gün içinde pupa hâline geçer. Yumurtadan çıkan sivrisinek yavrularının (pupa), büyüme evrelerini tamamlayabilmeleri için de küçük bir su birikintisine ihtiyaç duyar.
Pupa soru işareti ya da virgüle benzetilebilir. Yaşamını suda devam ettirir. Beslenmez. Solunum için yüzeye çıkar. Birçok organeli gelişmiştir. Birkaç gün içinde pupadan deri açılarak sivrisinek su yüzüne dışarı çıkar, kanatları kuruduğunda erişkin sinek olarak uçmaya hazır olur.
Sivrisineklerin Bulunduğu Yerler
Sivrisineklerin yumurtladıkları, larvaların ve pupaların geliştikleri ve erginlerin pupadan çıktıkları her çeşit durgun veya akış hızı 40 cm/sn’yi geçmeyen su ortamına üreme odağı, habitat veya jit denir. Her çeşit su birikintisi, göl, gölet, bataklık, mera, havuz, doğal çukurlar, birikmiş kar, taş oyukları, ağaç kovukları, sulama suları veya akarsuların akıntısının yavaşladığı bölgelerdeki bitkilerle, yosunlarla kaplı kıyı kesimleri, drenaj veya sulama kanalları, otomobil lastikleri, çeşme yalakları, fosseptikler, fabrika atık suları, evlerin çevresinde her türlü su biriktirilen kap vb. sular sivrisineklerin jit alanlarıdır. Bazı aedes türleri deniz kıyısındaki kayalarda biriken tuzlu sulara da yumurtlayabilir.
Dünyanın her tarafında bulunur. Suni ışık, kırmızı, mavi, siyah renkler ve hayvan vücudu sivrisineklere cazip gelir. Nemli, laktik asitli ve karbondioksitli ortamlar, durgun suların bulunduğu yerler, sert rüzgârlardan korunmuş alanlar, memeliler ve insanların yoğun olduğu sıcak ve ılık bölgeler konaklamaları için idealdir.
Teklif Al!